9 Mart 2016 Çarşamba

ANNEMİN DOĞUM GÜNÜ ÇİKOLATALARI


Çikolata yapmanın en güzel kısmı sevdiklerinize çikolata yapmak bence. En sevdiğim şey ise hediye çikolata kutularına ağzına kadar çikolata doldurmak :)

Neredeyse çoğu arkadaşıma çikolata yapmış olmama rağmen, ev ahalisine pek çikolata kutusu yapmadığımı fark ettim. Yani yapmak istemediğimden değil de zaman bulamadığımdan ötürü aslında bu durum.


Anneciğimin doğum günü yaklaşınca ve ben de evde olunca fırsat bu fırsat dedim ve çikolata yapmaya başladım. Çikolataları hazırlarken o kimsenin en çok hangi çeşit çikolata sevdiğini düşünmeye başlıyorum. Mesela ben daha çok karamelli şeyleri severken annem canıım karamele ve bayıla bayıla yediğimiz karamelli cevizli ve karamelli bademli çikolatalarıma burun kıvırıyordu. O yüzden çok istememe rağmen karamelli çikolatayı listeden çıkarttım (yani listeden çıkarttım ama kendim için biraz karamelli çikolata yapmışken ayıp omasın diye annemim kutusuna da bir kaç tane koydum:)
Truffle yaparken de malum krema ve çikolata karıştırılıyor. Annem, o çikolatayı da seviyor sevmesine ama yedikten sonra ‘ dümdüz çikolata istiyorum dümdüüüz, tamam bu da güzel ama yok mu bunun kremasızıııı, kremasız kremasııız’ diye beni didikliyor :) En çok sevdiği ise şu yazımda  http://cikkolata.blogspot.com.tr/2015/03/rochers.html  anlattığım fındıklı rocherlar. Bu nedenlerden ötürü annemin çikolata kutusunu mümkün olduğunca kremasız ve karamelsiz çikolatalarla döşemeye karar verdim.

1-Kutudaki çikolataların çoğu aynı çeşit aslında. Sadece üstlerindeki süslemeleri farklı. Resimde gördüğünüz ve üzerlerinde fındık, badem, ceviz ve kalp şekilleri olan çikolataları yapmak için bitter çikolatamızı eritiyoruz ve şu yazıda anlattığım gibi http://cikkolata.blogspot.com.tr/2015/02/basmn-tatl-belas-cikolata-temperleme.html temperliyoruz.

Bu arada kuruyemişlerimizi birbirlerinden ayrı olarak fırında kavuruyoruz. Ben fındığı, bademi ve cevizi ayrı ayrı kavurdum. Tatlarının ve kokularının birbirine geçmesini istemedim. Fıstıkları ise kavurmadım. Çok tatlı bir yeşil renkleri vardı. Kavrulunca onlar gider düşüncesiyle fıstıkları kendi hallerine bıraktım ama fıstıkların kabuklarını onları zedelemeden mümkün olduğunca soymaya çalıştım. Kavururken dikkat etmelisiniz. Ben fırın 180 derecedeyken turbo ayarında kavuruyorum kuruyemişleri. 10-15 dakika içerisinde kavruluyorlar. Başka işlerle uğraşırken aynı zamanda fındık kavurmaya çalışmıştım bir keresinde, bir koca tepsi fındığı fırında birkaç dakika fazla unuttuğumdan heder olmuştu caaanım fındıklar;((

Güzelce temperlediğimiz çikolatayı yağlı kağıt serdiğimiz bir tepsinin üzerine tatlı kaşığını kullanarak döküyoruz. Bir tatlı kaşığını tam olarak doldurmuyorum çikolatayla. Yarım tatlı kaşığından biraz daha fazla miktarda bir çikolata oluyor. Yağlı kağıda çikolatayı yavaşça döküp yuvarlak şekli veriyoruz. Resimde gördüğünüz gibi ortalama büyüklükte bir yuvarlak olmalı. Ne çok büyük ne çok küçük.

Önemli Not: Çikolata düzgün olarak temperlenmişse yağlı kağıda döktükten sonra birkaç dakika içinde donuyor. Bu yüzden önce bütün çikolataları dökeyim sonra üzerlerine kuruyemişlerini yerleştireyim diye düşünmemelisiniz. Her bir çikolatayı döktükten sonra hangi kuruyemişleri koyacaksanız hemen çikolatanın üzerine güzelce oturtmalısınız. Yoksa çikolata hemen donar ve kuruyemişleri de üzerine yerleştiremezsiniz. Kötü olur yani, hüsran olur ;)

2-Şu aşağıdaki resimde gördüğünüz çikolata ise yukarıdaki aşamaların aynısını geçirdi. Sadece üzerlerinde kuruyemişler yerine kalpten şekiller var. Bu kalpten şekilleri yapmak için de beyaz çikolatamızı ufak parçalar halinde doğruyoruz ve benmari usulü eritiyoruz.

Yağlı kağıttan pastacı kalemi yapıyoruz. Külah mantığıyla yapılıyor. Öncelikle kare olarak yağlı kağıdı kesiyoruz. Kareyi iki tane üçgen olacak şekilde kesiyoruz. İşte bundan sonrasını anlatamıycam. Kendim yapıyorum ama resimli bir anlatım olması gerekiyor bence. Yani şahsen ben de çok zor öğrendim ayıptır söylemesi:) Bu nedenle internete “pastacı kalemi nasıl yapılır” diye yazarsanız çok güzel resimli anlatımları karşınıza çıkar. Oradan bakıp rahatlıkla yapabilirsiniz.



Şimdi pastacı kalemimizi yani aslında külahımız yaptık ya, erittiğimiz beyaz çikolatayı bir kaşıkla içine döküyoruz ve pastacı kaleminin arkasını iyice kapatıyoruz. Daha sonra ucunu makasla ufak bir şekilde kesiyoruz. Yağlı kağıdın üzerine bir tatlı kaşığı yardımıyla döktüğümüz bitter çikolatalarımızın üzerine kalp şekli veya istediğimiz herhangi bir şekli çiziyoruz.

3- Klasik fındıklı rocherlarımız vardı kutunun içerisinde. Şu yazımda http://cikkolata.blogspot.com.tr/2015/03/rochers.html bahsettiğim gibi yaptım rochersları da ancak tek farkları içine üzüm de ekledim. Ben fındığı ve üzümü beraber bitter çikolaya çok yakıştırıyorum. O yüzden son zamanlarda sadece fındıklı rochers yapmak yerine içine kuru üzüm de ekledim. Üzümü fındık kadar çok koymasam da fındığın miktarına yakın koyuyorum.


4- Yukarıdaki resimde alltaki yuvarlak metal kutunun sol tarafında görünen sadece bitter çikolatadan oluşan kalplerimiz var. Bunları yapmayı hiç düşünmemiştim ama biraz temperlenmiş bitter çikolatam artınca bir pastacı kalemi yaparak bitter çikolatayı içine doldurdum ve yağlı kağıdın üzerine içi boş kalpler olarak sıktım. Görüntü olarak çok güzel oldular kutunun içinde ve yemesi de çok zevkli:)
Çikolataları yaparken tabi ki annem gördü ancaak çok önemli bir kısmını ondan saklamyı başardım. Kutunun en can alıcı noktası olan isminin baş harfini yaptığım çikolayı, kalp şekilleri olan çikolataları ve yani çeşidim gözbebeklerim kuruyemişli çikolataları saklamayı başardım :D Büyük başarıydı yani. Dolap üstlerinde yatak altlarında annem görmesin diye ne zorluklarla sakladım;( Annem iki gün evde “nerede çikolatalar?”  “hepsini kendine mi yaptın?”  “bana niye çikolata vermiyorsuuun?” diye diye dolaşsa da pes etmedim.

İşteee mutlu son: Sonunda annemin evden gittiği bir gün çikolataları kutuya yerleştirdim ve sürpriiiiiz diyerek kendisine verdim. Eh bence mutlu oldu yani:D


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder