www.yemek.com.tr 'nin "adeta rüyadaymış gibi hissettirecek İstanbul'daki 8 Çikolata dükkanı" yazısı sayesinde tanıştım J'adore ile.Yazıda J'adore hakkında "'Paris'e gidip geliyorum' cümlesini kurdurtan mekandır o" diyordu. Eh bu cümleyi görünce tamam dedim işin içinde Paris varsa mutlaka buraya gitmeliyim. Daha önce hiç gitmediğim için navigasyonu açtım ve J'adore Chocolatier'in adresini yazdım. Yani navigasyonda car car konuşan bayan '10 metre sonra sağda, işte burası burasısısı....' diye başımın etini yemeseydi geldiğimi anlamayacaktım çünkü tarif edilen caddenin sonunda ve en sağda, ufacık girişi ama harika tatları olan bir mekan.
Bir kere dükkan çok küçük ama çok sevimli ve vee en
önemlisi ağzına kadar çikolata dolu :D Toplam iki kattan oluşuyor ve ilk katının
neredeyse her yeri çikolata. Yani böyle ağzınız açık bakakalıyorsunuz; acaba
hangi çikolataya baksam, oraya mı baksam yoksa şuraya mı baksam, o çikolatayı
mı alsam yoksa bu çikolatayı mı alsam, yok yok ben en iyisi dükkanı toptan sırtlayıp
götüreyim diye düşünüyorsunuz:))
İlk katta bir büyülendik
ya şimdi ikinci kata çıkıyoruz. Ha bu arada dışarıda bu muhteşem dükkana girmek
için sıra oluyor ve sıraya giriyorsunuz. Çok fazla beklemek zorunda
kalmıyorsunuz ama. Şimdi içeri girince az ilerde sağ tarafta bir merdiven var.
O merdivenden yavaşça yukarı çıkıyorsunuz ve ta taam karşınızda ufak masa ve
sandalyelerden oluşan ufacık bir mekan. İlk başta buraya sığamayacağım galiba
falan diye bile düşündüm yani:D Ama merak etmeyin herkese yer var. Hatta oturup
mekana alışınca mekan büyük bile gelmeye başlıyor.
Üst katın loş bir ortamı var. Normalde benim için
aydınlık, ışık çok önemlidir ama buranın çok hoş bir loşluğu var. Duvarlarda
her yerde Paris'e ait bir şeyler var. Arkadan Fransızca bir müzik çalıyor. İyi
ki gelmişim diyorsunuz.
Menüde neler olduğundan biraz bahsedeyim. Çeşitli
aromalardan oluşan sıcak çikolata, dondurmalı kuplar ve çikolatalı kuplar,
pastalar, çikolata fondü ve hatırlayamadığım bir şeyler. Pastalar derken mesela
elmalı turta da frambuazlı cheesecake de var. Yani ben aslında çikolata
istemiyordum diyenler de yiyecek bir şeyler bulabilir. Pastaların altında " bu tarif şu şu kardeşlerin şu tarihteki
tariflerinin aynısıdır" yazıyor. Yani çok eski tarifleri kullanıyorlar ve
bu cümle itiraf edeyim beni etkiledi:) Yani dedim ki 'vvay be tarif kaçıncı
yüzyıldan kalmış'.
Ne yediğime gelecek olursak. Arkadaşım gayet makul
mantıklı bir şekilde kararını verdi ve bir adet çikolatalı cheesecake ve çay
söyledi. Bense menüye baktıım baktım ve tekrardan baktım ve dedim ki 'bu dükkanı
yiyeceğim'. Neyse panik yapmayın olmadı tabi ki ama ben ara sıra giderek
dükkandaki şeyleri sırayla yeme kararımı çoktan verdim:) Aslında buraya gelme amacım
çikolata yemek olduğu için bir kaç parça çikolata almaya ve yanında kahve
içmeye karar vermiştim.
Çikolataları aldım almasına ama aklım menüdeki
pastalarda kaldı. Çikolataların bir kısmını yedikten sonra 'oh la la beatrice'
adındaki tatlıyı söyledim çünkü mekanın en çok talep edilen ve en ünlü tatlısı
oymuş. Lakin önceden 3 tane çikolatayı mideye indirdiğimden olabilir ben de o
kadar bir etki bırakamadı sevgili 'beatrice'.Oh la la beatrice şunlardan
oluşuyor: Altında çikolatalı kek,
üzerinde çilek ve muz, en üstünde de bol çikolatalı sos ve onların en tepesinde
de kremşanti. Meyvelerin üzerine koydukları çikolatalı sosu ise çok güzeldi.
Şimdiii asıl buraya
gitmekteki amacım olan çikolatalarına gelecek olursam. Toplam 4 tane
çikolatasını denedim. Resimde gördüğünüz yani aslında ışıktan dolayı çok fazla
göremediğiniz çikolatalar kendileri. Maalesef beklediğim o etkileyici tadı
bulamadım. Yani bir daha gidip mutlaka yemeliyim demedim. Mesela hep
bahsediyorum. Özsüt'ün bazı çikolataları çok güzeldir bana göre.
Daha önce http://cikkolata.blogspot.com.tr/2015/03/ozsut-el-yapimi-cikolata_10.html
şu yazımda bahsetmiştim. Onun gibi bir daha yeme isteği uyandırıyorsa bir
çikolata benim için tamamdır. Tabii damak zevki kişiden kişiye değişir. Bir de
çikolatalarının hepsini de denemedim. Daha bir sürü çeşidi vardı.
Denemediklerimi de yedikten sonra kesin bir kanıya varmalıyım diye düşünüyorum.
Benim asıl beğendiğim ise benim için şaşırtıcı bir
şekilde çikolatalı cheesecakeleri idi. Buna gerçekten bayıldım. Bir daha gidip
cheesecake yiyeceğim çünkü sevgili arkadaşımın cheesecakinden tırtıkladım. Yani
kocaman bir cheesecaki mideye indiremedim. Bir de çikolata föndü yemeliyim. Ben
ordayken çoğu insan çikolata föndü yiyordu. Cheesecakein ve oh la la
beatrice'nin üzerindeki çikolata sosunu baz alırsam föndünün de çikolatasının
güzel olduğunu düşünüyorum.
Sonuç olarak; J'adore Chocolatier'in ortamını çok
sevdim. İlk katın her tarafının ağzına kadar çikolatayla dolu olmasına ise
bayıldım. Çikolata sosları çok güzeldi. Yani eften püften soslardan değil içinde
gerçekten çikolatanın olduğu sosları yediğinizi hissediyorsunuz. Yolunuz
istiklal caddesine düşerse mutlaka gidin. Ben de bir daha gideceğim zamanı sabırsızla
bekliyorum çünkü daha denemem gereken bir sürü şey var:D
Dükkanın açık adresi şu: Asmalımescit Mahallesi,
İstiklal Caddesi, Emir Nevruz Sokak, No 22, Beyoğlu/ İstanbul
Benim tarifime göre ise; şimdi İstiklal Caddesi’ne giriyorsunuz, dümdüüz
uzun bir süre yürüyorsunuz. Yürüdünüz yürüdünüz sonra bir yerden sağa
dönüyorsunuz. Tam olarak nereden döndüğümüzü hatırlamıyorum ama House Cafe’nin
karşı sokağı oluyor sanırım. Sağa dönünce hemen J’adore’yi göremiyorsunuz tabii,
acaba yanlış sokağa mı saptım diye düşünmeyin. Birazcık yürüyün sokağın sonunda
sağda küçük şirin yer J’adore Chocolatier oluyor:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder