BADEMLİ KARAMELLİ ÇİKOLATA

Küçükken teyzem bana yurt dışından bir çikolata getirmişti. O çikolatanın çok güzel bir tadı vardı. Bitmesin diye azar azar yemiş, çekmecemde itina ile saklamıştım. İşte aşağıda resmini gördüğünüz çikolata kendisi. Yukarıdaki resimde gördüğünüz de benim yaptıklarım. Nasıl benzemiş değil mi:D

Karamel sevdam zaten bitmediği  ve bu çikolataya benzer bir çikolata da yapmak istediğim için başladım çalışmaya. Tabi bir de şu var:  Daha önce cevizli karamelli çikolata yapmıştım ve o karamelin kıvamı biraz sıvı olduğu için çikolatayla kaplarken biraz zorlanmıştım ayrıca ben daha yemeye doyamadan bütün çikolata bitmişti.

Ben de bu seferki karamelde kendime bir hedef  belirledim: Daha koyu kıvamlı bir karamel elde edecektim..........veee tabiki böyle olmadı:) Daha koyu kıvamlı elde edeyim derken bir baktım daha sıvı bir karamel elde etmişim.Neyse efendim tarife geçelim sonra da başımdan geçenleri anlatayım.

İlk olarak bademleri fırında kavuruyoruz. Benim bademlerim tuzluydu ama bunu çok da önemsemedim. Bademleri kavurduktan ve soğuttuktan sonra kabuklarını soyabildiğim kadar soymaya çalıştım. Bademlerden sonra da karamel yapımına başladım.

Malzemeler:

- 1 su bardağı şeker

- 40 gr tereyağı

- Yarım paket(100 ml krema)

Karamelin nasıl yapılacağını karamelli&cevizli çikolata yaparken şu http://cikkolata.blogspot.com.tr/2016/01/cevizli-karamelli-cikolata.html  yazımda  ayrıntılı bir şekilde anlatmıştım. O şekilde karamel yaptım. Karamel olduktan sonra kavrulmuş ve soğumuş bademleri içine attım ve karıştırıp diktörgen tepsinin içine döktüm. Karamel&badem karışımı biraz soğuyunca buzdolabına koydum. Buzdolabında 1 gün bekledi. O bekledi ben bekledim ancak yine kesilecek kıvama gelmedi.

Evet evet bu seferki amacım da karamelleri şak şak kesip düzgün kareler elde etmekti. Ancak yine ve yeniden olmadı ;( Yani ben yine karamelleri kesemedim çünkü yağlı kağıda ayrılmamacasına yapışmışlardı ve karamelli&cevizli çikolatada olduğu gibi tatlı kaşığı yardımıyla karamelleri top top yapıp yağlı kağıt serdiğim bir tepsinin üzerine aldım ve buzdolabına koydum. Baktım buzdolabında çok katılaşacakları yok bende karamel tepsisini buzluğa attım.

Ancaak çok büyük bir artım vardı ki ben zaten daha önce bu yollardan geçmiştim. Yani karamel yağlı kağıda yapışsındı çok da bir önemi yoktu:D

Çikolatayı temperledim. Buzlukta bulunan yağlı kağıdı karamel parçaları üçerli gruplar olacak şekilde kestim. Her seferinde üçerli gruplar halinde çıkardığım karamelleri hızlıca çikolataya batırarak yağlı kağıdın üzerine aldım.

Şimdi gelelim süsleme kısmına. Cevizli&karamelli çikolatanın üzerini karamel parçalarıyla süslemiştim. Bu farklı olsun istedim. O yüzden kavurduğum bademleri birazcık iri parçalar halinde olacak şekilde kırdım. Her karamel parçasını çikolataya batırdıktan sonra üzerlerine badem parçalarını yerleştirdim. Tek tek çalışmak gerekiyor çünkü çikolata hemen donuyor. Böylece bütün tepsiyi bitirdim.

Önemli Not: Karamel parçalarını kesinlikle  buzluğa koymaktan yana değilim. Çünkü buzluktan çıkarınca oda sıcaklığının etkisiyle üzerlerinde küçük su damlacıkları olabiliyor. Bu da çikolataya batırılınca iyi olmuyor. Malum çikolata suyu sevmez. İşte bu yüzden daha koyu kıvamlı caramel yapma çalışmalarım devam edecek… Henüz pes etmiş değilim:D

Son Not: Tadı tabiki de muhteşem oldu. Karamelin akışkanlığı, kavrulmuş bademle olan uyumu mükemmel. Mutlaka deneyin. Gerçi çikolatalar ev ahalisi tarafından iki günde talan edileceklerdir ki hele benim gibi ne zaman nerden geldiğini ve ne ara çikolataları birer birer aşırdığını tespit edemediğiniz gözleri fıldır fıldır etrafta dönen bir kardeşiniz varsa( hayır hayır kendisi hiç de küçük bir çocuk değil üniversiteye gidiyor ama hala yaramaz) işiniz daha da zor olacaktır ama olsun buna değer:)

CEVİZLİ KARAMELLİ ÇİKOLATA

Karamelle zorlu bir ilişkimiz var. İlk karamel yapmaya çalıştığımda şekeri kaşıkla birlikte tavaya yapıştırmıştım am pes etmedim. Sonuçta karamel yapmalıydım çünkü karameli çikolataya çok yakıştırıyorum.

Diğer denemelerimde ise karamel yapsam da içine konulan tereyağı ve şekerin ısısını ayarlayamadığım için(yani ben öyle düşünüyorum:) şeker pütür pütür oldu vee yarı karamel yarı şeker kütlelerinden oluşan bir karışım elde ettim, acı vericiydi;(( Yine pes etmedim, bu sefer karameli süzdüm ve şeker kütlelerinden kurtularak tatlı bir karamel elde ettim. Ancak bu yeterli değildi. İnternet sitelerine baktığımda herkesin mutlu mesut kıvamlı karameller yaptığını görüyordum. Peki ben niye doğru düzgün karamel yapamıyorduuuuum!!!! Kendi kendime nedenler aramaya başlamıştım:

1.neden: Tavam çok geniş değil miydi?

2.neden: Tereyağı ve krema soğuk mu kalıyordu?

3.neden: Kremayı sicim gibi akıtamamış mıydım?

4.neden: Sanırım gerçekten beceriksizdim;(

Ama pes etmeye yine niyetim yoktu. Bu sefer geniş bir tencere buldum ve bir buçuk bardak şekeri döktüm. Sabırla beklemeye başladım. Şeker tencerinin kenarlarından yavaş yavaş erimeye başladı. Şekerler iyice eriyip tatlı turuncu bir renk alana kadar bekledim ve karameli hiç karıştırmadım. Tencerinin ortasında ve muhtelif yerlerinde az miktarda erimemiş şekerler vardı. Tencereyi saplarından tutup yavaş yavaş döndürerek erimiş kısımları erimemiş kısımların üzerine doğru akıttım ve erimeyen şekerlerde eridi. Eveet ilk dersimi almıştım.

Ders 1: Şekerin tamamen erimesini bekleyin. Tencerinin başında beklerken şeker tamamen erimeyecekmiş gibi gözükebilir ama eriyor.

Ders 2: Tencerinin altını yüksek ateşte yakmayın. Kısık ateşte olmalı. Bu karamelin yanmaması için gerekli.

Şimdi diğer aşamaya geçiyoruz. Tereyağını eklememiz lazım. Karameli düzgün yapamamamın nedenini malzemelerin soğuk olmasına bağladığımdan tereyağını önceden çıkarttım güzelce ufak ufak dilimledim ve oda ısısına gelip yumuşaması için kendi haline bıraktım. Şeker tamamen erimişti ya işte eriyen şekerin yanmaması için hemen altını kapattım çünkü tencerinin kendi ısısı da bayağı yüksek oluyor ve tereyağını parça parça erimiş şekere ekleyip hızlı hızlı tel çırpıcıyla karıştırdım. Şimdi bu aşamada öğrendiğim derslere geçelim.

Ders 3: Tereyağı mutlaka oda sıcaklığında olmalı ve azar azar erimiş şekere eklenip hızlıca karıştırılmalı.

Ders 4: Terayağı iyice erimeli yani tamamen yok olmadan krema eklenmemeli.

Son aşama da krema ekleme aşaması. Kremayı da oda sıcaklığına getirdim. Ve tereyağıyla erimiş şeker iyice karışınca kremayı sicim gibi akıtarak hızlı hızlı karıştırdım.

Ders 5: Krema da oda sıcaklığında olmalı ve eklenirken hızlı hızlı karıştırılmalı.

SONUÇ: Mükemmel kıvamda bir karamel:)

Eveeet yapmıştım gerçekten de hayallerideki gibi akışkan bir karamele kavuştum.Dünyada benden mutlusu olamazdı. Karamelle yaklaşık bir kaç yıldır süren inişli çıkışlı ilişkimiz artık mutlu sona ulaşmıştı.

Bu karamel maceramdan edindiğim tecrübe şu ki pratik çok önemli. Karamel hususunda olsun çikolata hususunda olsun veyahut başka bir şeyde olsun insan ne kadar çok deneme yaparsa o kadar kendinin geliştiriyor ve iyi sonuçlar alıyor.

Hangi ölçüde malzemeler kullandığıma gelecek olursak, daha önce de bahsettiğim gibi  www.kakaolupasta.blogspot.com.tr  adresindeki karamel ölçüsünü baz alıyorum. Daha katı bir karamel istersem tereyağı ve krema ölçüsünü azaltıyorum. Sitede verilen asıl ölçü:

-1 cup (su bardağı-200 gram) şeker

-90 gr teryağı

-1/2 cup krema (115 gram)

Ben 90 gram yerine 60 gram tereyağı koydum cevizli karamelli çikolatayı yaparken. Bir de şekeri 1 bardak değil 1,5 bardak koydum. Amacım daha koyu kıvamlı bir karamel elde etmekti.

Karamel işini hallettiğimize göre gelelim ceviz kısmına. Cevizleri kavurma ve soğutma işlemini karamel yapmaya başlamadan önce halletmemiz gerekiyor. Çünkü karamel hazır olunca hemen cevizleri ekliyoruz. Cevizleri bütün bütün değil de biraz iri parçalar halinde 180 derece fırına koydum. Ceviz çabuk  kavruluyor. O yüzden dikkat etmek gerekiyor. Cevizler kavurulunca fırından çıkartıyoruz ve soğuması için bekletiyoruz. Soğuduktan sonra da karameli yapıp cevizleri ekliyoruz ve yağlı kağıdın üzerine döküyoruz.

Karameli yapıp kavrulan cevizleri ekledikten sonra aşağıdaki resimde gördüğünüz diktörtgen şeklindeki tepsiye yağlı kağıt serip onun üzerine döktüm. Evet çok mutluydum çünkü kafamda tasarladığımı gerçekleştirebilmiş, aylardır kullanmayı beklediğim tepsiyi kullanıp karameli onun üzerine güzelce yaymıştım. Şimdi hesaplarıma göre bu caramel soğuyacak ve ben o karameli tepsiden çıkarıp şak şak şak kare şeklinde kesip çikolataya batırıp mükemmel kareler şeklinde çikolatalar elde edecektim… Lakin olmadı;((

İşte acıklı hayat hikayem burada başlıyor: Cevizli caramel karışımını tepsiye döküp buzdolabına attım ve saatlerce beklettim. Dedim ki evet artık hazır karamelleri şak şak doğrayabilirim. Nerdeee…caramel tepsiye yapışıp kalmıştı. Çok hoş bir kıvamı var ama hesapladığım gibi kesemiyorum. Neyse dedim ne yapayım yani heba mı olsun caanım karamel.

Karameli tepsiden çıkarıp başka ve büyük parça bir yağlı kağıdın üzerine koydum . Tatlı kaşığı yardımıyla karameli alıp elimle yuvarlayıp yeni bir tepsiye serdiğim yağlı kağıdın üzerine bıraktım. Ancak karamelin kıvamı sıvı olduğu için yağlı kağıdın üzerine bıraktığım karameller güneş görmüş kartopu gibi fışk fışk eriyordu. Hızlı davranıp bütün karamelleri yuvarlak yapıp tepsiye koydum ve buzdolabına attım. Aşağıdaki resim yağlı kağıda yayılmış hazin karamellerin resmi;(

Ertesi gün baktım ki karamellerim yağlı kağıda yapışmışlar. Bu böyle olmayacaktı, o karameller benim sözümü dinleyecekti. Karamel tepsisini aldığım gibi buzluğa attım. Birkaç saat sonra kendilerine geldiler:)

Ancaaak yine ufak bir sorun vardı. Karamel tepsisini bütün halinde buzluktan çıkarırsam oda ısısının etkisiyle eriyip tekrar tepsiye yapışıyorlardı. Bu seferde yağlı kağıdı caramel&ceviz toplarını Üçerli gruplar olacak şekilde kestim. Çikolatayı temperledim ve her seferinde buzluktan Üçerli gruplar halinde aldığım karamelleri hızlıca batırıp yağlı kağıt üzerin aldım. Çok hızlı çalışmak gerekiyor. Yoksa her şey her yere yapışıyor. 

Yaptığım çikolataların üzerini süslemesem çıplak gibi kalacaklardı. Bende düşündüm taşındım ve şekeri eritip caramel haline getirip hemen yağlı kağıdın üzerine ince bir tabaka halinde döktüm. Zaten hemen soğuyor. Bizim evde demir bir havan var. Soğuyunca onun sopasıyla küçük parçalar halinde kırdım ve çikolataya batırdığım karamellerin üzerine tek tek sanki toka takar gibi yerleştirdim. Bana göre en zevkli kısmı da bu süsleme aşamasıydı.

Eveeet buzluktan üzerli üçerli gruplar halinde alıp, ışık hızıyla çalışıp, mutfakta resmen maraton koşarak bütün karamelleri çikolataya batırıp tek tek süsledim ama onlar bitti ben bittim ve mutfak da bitti. Mutfak tezgahları çikolata ve karamel parçalarıyla, lavabonun içi çikolatalı bulaşıklarla doluydu. Dört tepsiyi ve bir sürü şeyi de çikolata yaptım.

Ama değdi:D Gerçekten değdi. Mükemmel oldular, harika oldular, tam hayallerimdeki gibi oldular. Dinlendikçe birkaç gün geçince daha da güzel oldular. Şu karamellere şekil verme aşaması daha az zahmetli olsa hergün yaparım da işte ona bir çözüm bulmam lazım. Neyse yakında onun da bir çaresine bakmaya çalışacağım:)

PORTAKAL KABUKLU ÇİKOLATA

Uzuun süredir yeni çikolata çeşitleri denemek istiyordum ama bir türlü fırsat bulamıyordum. Doğum günü hediyesi olarak çikolata yapmaya karar verince farklı çeşitler de yapmalıyım diye düşündüm. Yaklaşık iki gün işten eve gelip saat on ikilere kadar gece mesaisi yapsam da aldığım sonuçlara değdi bence.

Aşağıda kutu hediye gidecek çikolataların kutusu. Her zamanki yaptığım fındıklı&üzümlü rocher ve trüfler var. Farklı olarak da karamelli ve portakal kabuklu çikolatalat var.

     

İlk olarak portakal kabuklarından yapılmış çikolatanın tarifini vereceğim. Portakal kabuklarından yapılmış çikolatayı ilk Özsütde yedim sanırım. Portakallı çikolataya çok fazla aradığım bir şey olmasa da hoşuma gitmişti. Kendim yapmayı ise hiç düşünmemiştim. Yani portakal kabuklarını soy sonra onları kaynat sonra vs. vs…. çok zahmetli gözükmüştü gözüme ama hiiiç öyle değilmiş. Eh bir de şu var tabii: Yemek yapmaya üşenirim ama çikolata yapmaya aslaaa.

İşte tüm bu sebeplerle başladım internetten portakal kabuğuyla çikolatanın nasıl yapıldığını araştırmaya. Çoğu site ortak bir noktada buluşuyor  ki o da portakal kabuklarının 3 kez kaynatılıp suyunun dökülmesi. Ancak şeker ve portakal oranları farklı. Benim yaptığıma gelecek olursak, şeker oranlarını çok fazla bulduğum için azalttım. Yani sonuçta reçel yapmıyoruz :) Bir de portakal kabuklarını zaten çikolatayla kaplayacağımız için o kadar şekerli olmalarına gerek yok bence.

 MALZEMELER:

-3 Adet kalın kabuklu portakal

-1 Bardak şeker

-Kuvertür Çikolata

Öncelikle portakalları yıkayıp kuruluyoruz. Sonra bir tepesinden bir de altından kesiyoruz ve bir portakaldan dört veya beş kabuk çıkacak şekilde düzgünce ve kabuğunu zedelemeden portakalı soyuyoruz.

Soyduğumuz bu portakal kabuklarını ince şeritler halinde kesiyoruz ve her bir portakal kabuğu şeridinin beyaz kısımlarını bıçakla alıyoruz. İlk kez portakal kabuklarını soyduğumda beyaz kısımlarını kabuklar bütün halindeyken almaya çalışmıştım ve portakal kabuklarının bir kısmı zarar görmüştü. Bu nedenle ikinci kez yaptığımda önce kabukları ince şeritler halinde doğradım sonra beyaz kısımlarını aldım, böylece kabuklar zarar görmedi.

Portakal kabuklarını bir tencereye alıp üzerine çıkana kadar su koyuyoruz ve  kaynatıyoruz, kaynadıktan sonra yaklaşık beş dakika daha fokurdatıp suyunu döküyoruz. Bu işlemi 3 kez tekrarlıyoruz. Dördüncü seferde kabukları kaplayacak şekilde az bir miktar su koyup 1 bardak şekeri ekliyoruz. Şimdi bunlar kaynıyorlar da kaynıyorlar. Ta ki kabuklar bütün şekerli suyu çekene kadar. Zaten şekerli su bir müddet sonra şerbet kıvamına geliyor, iyice koyulaşıyor.

Kabuklar bütün şekerli suyu çekince yağlı kağıt üzerine tek tek düzenli bir şekilde hepsini yerleştiriyoruz ve tamamen kurumalarını bekliyoruz.

Benim yaptığım kabuklar 2 günde kurudu. Diğer sitelerde yapılanlarda genelde bir günde kurur yazıyordu. 

Son olarak kuvertür çikolatayı eritip temperliyoruz ve iyice kurumuş olan portakal kabuklarımızı çikolatayla sıvıyoruz. Ben portakal kabuklarını çikolataya batırmadım. Çünkü çikolata hassas bir varlık ve en ufak dış etkende naz yapıyor. Bu yüzden kabukları zedelemeden bir uçlarından tuttum ve bir çay kaşığı yardımıyla çikolatayı kabuklara sürüp yağlı kağıda sıraladım.

Sonuç: Enfes lezzette bir çikolata. Dışarıda yediğim portakal kabuğundan yapılmış çikolatalardan kesinlikle kat kat daha güzel.

ÖNEMLİ NOT 1: Kabuklar tamamen kuruyup takır takır olmadan tadına bakarsanız ağzınızda bir acılık ve ekşilik hissedeceksiniz, olamaaaz acaba çikolatalarım kötü mü olucak kabukları da o kadar kaynatmıştım, diye dövüneveksiniz. Telaş yapmayın kabuklar tamamen kuruyunca ondan eser kalmıyor :)

ÖNEMLİ NOT 2: Portakal kabuklarının kurumasının uzun sürmesini, portakal kabuklarının şekerli suyun hepsini çekmesini bekleyip öyle yağlı kağıdın üzerine koymama bağlıyorum. Şerbetin hepsini çekmeden yağlı kağıda alsam kuruma işlemi daha kısa sürede mi olur bilmiyorum. Denemeden bilemeyeceğim ama söyleyeyim dedim:)