ÜÇ KÜÇÜK TRÜF: SİMİT SARAY/ MELODİ ÇİKOLATA

Hayatımın bir bölümü küçükken annemin benden sakladığı çikolataları bulmakla geçti. Mesela eve gelen misafir parlak ve büyük bir kutuda çikolata getirmiştir. Bu kutu anında ortadan kaybolur. Çünkü bu çikolatalar eve gelecek diğer misafirlere ikram edilecektir bu nedenle evin ücra bir köşesine itinayla saklanmıştır.

Tabi ben bu durumu kabullenen bir çocuk olmayarak evde sistemli bir arama başlatırdım :) Hedefim kesindi. Eve çikolata gelmişti ve ben onları itinayla yemeliydim. Her seferinde çikolataları bulmayı başarırdım.

Ama ben çikolatayı aramasam da çikolata gelip beni buluyordu. Mesela bir gün bir şey almak için annemin dolabını açmıştım. Kafama çikolata düştü. Şaka değil, gerçekten :) Hani böyle kaşık şeklinde sütlü veya bitter çikolatalar olur ya onlardandı. Eh o kadar kafama düşmüş ben de itinayla yedim tabii :)

Geçen gün simit sarayına girince bu anım aklıma geldi. Hiç aklımda çikolata yokken karşıma simit sarayı logolu trüfler çıktı. Simit sarayı Melodi çikolataya trüf yaptırmış. İyi de olmuş, sonuçta çikolata simit sarayında da olsa olsun yani:)

Elit kuvertürden bahsetmiştim. Kendisi benim ilk göz ağrım olur bu nedenle yeri bende ayrıdır elit çikolatanın. Bu nedenle markette elitin trüflerini görünce çok sevinmiştim. Ortasından kurdeleyle bağlanmış çok güzel  bir kutu. Kutusuyla beni kendine çekti zaten. Keşke trüfler de öyle olsaydı ancak bana çok yağlı ve şekerli geldi. Bu nedenle butik çikolata yaptıklarını bilmediğim yerleden aldığım trüflere karşı bir önyargım oluştu.

İşte bütün önyargımı kırarak simit sarayındaki minik paketteki 3 küçük trüfü aldım. Bunda melodi çikolatanın da payı büyük. Çünkü daha önce melodi çikolatanın madlenini yemiş ve beğenmiştim.

Şimdi gelelim trüflerimize…

Sütlü Çikolatalı Trüf: İçlerinden en iyisi buydu. Ama şekeri ve yağı biraz fazlaydı bana göre.

Frambuazlı Trüf: Böyle çatırt diye ısırdığımda bayağı akışkan frambuaz kreması foşurt diye akıverdi :) Fena değil ama ben çikolatanın tadını daha çok alabildiğim çikolataları seviyorum.

Badem Ezmeli Trüf: Sanırım badem ezmesi sevmiyorum. Ya da bu çikolatanın içindeki çok acıydı. Maalesef  bitiremedim bile.

Sonuç olarak maalesef çok beğendiğimi söyleyemeyeceğim. Ama sütlü çikolatası elitinkinden daha iyiydi.

Yine de kutusu çok tatlıydı. Çikolatalardan çok memnun kalmamış olabilirim ama yeni bir şeyler denemenin verdiği huzurla mutluyum:)

Ne güzel şeysin sen: KAKAO 3

Eveet geldik kakao çekirdeklerimizin serüveninin sonuna.Şimdi kakao çekirdeklerimizin nasıl kuvertür çikolataya dönüştüğünü göreceğiz ve hikayemizi mutlu sonla bitireceğiz.

İşleme tesisine getirilen kakao çekirdekleri taşlardan, tozlardan vs temizleniyor ve kızarma işlemine tabi tutuldukları dönen fırınlara taşınıyorlar. Kızartma işlemi sayesinde kakao çekirdeğinin etrafındaki kabuk kırılarak kolayca çıkıyor.Daha sonra çekirdekler kavruluyorlar.

Kavurma işleminden sonra da öğütme işlemi yapılıyor.Son olarak da yoğurma işlemi uygulanıyor. Conch adı verilen bir makinede saatlerce yoğrulma işlemi gerçekleştikten sonra kakao kitlesini sıvı hale getirmek için kakao yağı ve soya lesitini ekleniyor. 

      

Kuvertür çikolata kakao şurubumuza çeşitli eklemeler yapılarak oluşturuluyor:

BİTTER Çikolata: Kakao şurubu-kakao yağı ve şeker

SÜTLÜ Çikolata: Kakao şurubu-kakaoyağı-süt tozu ve şeker

BEYAZ Çikolata: Kakao yağı-süt ve şeker

               

                                                 

Kakaonun meydana gelmesini anlatan bu grafikleri kim yaptıysa gerçekten iyi iş çıkarmış.Herşeyi özetleyivermiş :)     

                                                                                                                                                                                  

Bu video muhteşem :D Kakao tarımını adım adım anlatmış. Çuvalları metal bir şeyle delip kakao çekirdeklerini almalarındaki amaç kakao çekirdeklerinin kalitesine bakmak

Videonun başında da kakao çekirdeklerinin nasıl pul kuvertüre dönüştüğünü kısaca gösteriyor.

Kakao çekirdeklerinin de aynı kahve çekirdekleri gibi yetiştikleri yöreye ve iklim şartlarına vs. göre kaliteleri değişiyor. Videonun devamında uzmanlar kakao çekirdeklerini kalitelerine göre sınıflandırıyorlar.

Videonun başında ve sonlarına doğru görünen, kakao çekirdekleri ortadan ikiye ayırmaya yarayan bir alet var. Tek kelimeyle bayıldım hemen bir tane bulmalıyım:) Kakao çekirdeklerini böyle ayırarak kalitesine bakıyorlar.

Yaa gördünüz mü dostlarım… Bir kakao ne zahmetlerle yetişiyor. Bu nedenle bir çikolata o kadar ucuz değildir. Çok ucuzsa zaten o çikolata değildir ya da firmanın sahibi herkesin çikolata yemesini isteyen bir hayırseverdir :)

*Bilgiler Çikolata(Denis Buosi&Nicoletta Negri) kitabından alınmıştır.

*Resimler Pinterest sitesinden alınmıştır.

İLHAM VEREN ÇİKOLATA FOTOĞRAFLARI

Her insana ilham veren bir şeyler vardır muhakkak. Bir söz olur resim veya şarkı ve daha bir sürü şey…Bana ilham veren ise fotoğraflar.Çünkü görsellik benim için önemli. Özellikle profesyonel olarak çekilmiş çikolata ve pasta fotoğraflarına insanın baktıkça bakası geliyor ve bu tür fotoğraflara baktıkça insan yeni şeyler denemek, keşfetmek istiyor.

Pinterest diye bir site var yani dehşet bir şey :) Dünyanın dört bir yanından insanlar deli gibi fotoğraf paylaşıyorlar. 

Site ağzına kadar fotoğraf dolu bu nedenle hangi konu hakkında fotoğraf istiyorsanız sitenin arama butonuna yazıyorsunuz ve dünyalar karşınıza geliyor. Yani bu site görsel olarak tam bir şölen. 

Ben de size bu siteden harika çikolata fotoğrafları buldum.Bunlara baktıkça insanın mutfağa koşturup çikolata yapası geliyor :)

Mesela yukarıdaki fotoğrafta çikolata yapan kimse kullandığı çatalla çikolataların üzerine desen yapmış ve çok güzel durmuş.

Bu fotoğrafta da adım adım rocher yapımını göstermiş. Yalnız fotoğraftaki dondurma kaşığına benzeyen ama ondan çok daha küçük olan kaşığıbir sürü fotoğrafta gördüm ve acilen bir tane aynısından istiyorum. 

Aşağıdaki fotoğrafta da yine aynı kaşığı kullanmış. Çok pratik gözüküyor.Krema-çikolata karışımını kaşığa alıyor  hoop oluyor düzgün bir yuvarlak :)

                                                                                                        

Krema-çikolata karışımını çikolatayla kaplarken bazen bu yöntemi kullananları görüyorum. Yani avuçlarının içine çikolatayı döküyorlar ve iç dolgusunu böyle avuçlarının içinde yuvarlayarak çikolatayla kalıyorlar.

Daha mı pratik oluyor yoksa daha mı az çikolata harcanıyor bilmiyorum ama ben bu kadar elimi bulaştıramam heralde :)

   

Bu da çok pratik bir çikolata. Temperlenmiş çikolatayı yağlı kağıda döküyorsunuz. Sonra da kuru meyve ve kuruyemiş karışımından üzerine koyuyorsunuz. Hem pratik hem de görüntüsü çok güzel.

           

İştee son olarak geldik benim favorime :) Bu nasıl güzel bir görüntüdür yani beni tam kalbimden vurdu.İç dolgusu böyle yumuşacık karamel -ki zaten biliyorsunuz karamele bayılırım- dışı çıtır kaplı çikolata falan hariha bir şey yani...

ROCHERS

Rochers genellikle file fındık veya bademle yapılan çikolatanın tadının daha yoğun hissedildiği bir çikolata türü bence. Çünkü içinde krema yok veya ekstra eklenen başka bir şey yok. Sadece kuruyemişler ve çikolata.

Rochers yanlış hatırlamıyorsam  Fransızcada kayalar manasına geliyor. Gerçekten de çikolatayı kaşık yardımıyla rastgele döktüğümüz için çikolata parçalarının her biri küçük küçük kayaları andırıyor. File badem veya file fındıkla yapıldığında bu daha çok belli oluyor.

Eskiden bu çikolatayı file fındık/badem kullanarak yapıyordum. Ancak daha sonra bütün fındık/bademle yapmaya başladım. Sanırım bütün olunca daha çok hoşuma gidiyor. Aşağıdaki resimlerde de file bademle yapılmış bir rocher var.

1.Öncelikle fırını 200 derecede ısıtmaya başlıyoruz.Fındıkları veya başka bir çeşit kuruyemişi kavurmamız gerekiyor. Ben rocher yaparken genelde fırında kavuruyorum. Fırında kavurmadan önce de fındıkları biraz ıslatıyorum. Orta boy bir kasenin içine su koyup içine yaklaşık 1,5 yemek kaşığı pudra şekeri koyuyorum(normal şeker de olur) ve eriyene kadar karıştırıyorum.

2.Daha sonra fındıkları bu suyun içine atıyorum ve bütün fındıkları ıslatıyorum.  Fırın kağıdı yaydığım tepsinin içine ıslattığım fındıkları tepsiye diziyorum ve tepsiyi fırına koyuyorum . Fındıkların tepsiye konulurken çok sulu olmaması gerekiyor.

Fırına koyduğum fındıkları kendi hallerine bırakmıyorum ve üstleri biraz kızarınca alt üst ediyorum ve bu şekilde ara sıra karıştırıyorum. Böylece fındıkların her tarafı kavruluyor. Dikkat etmek lazım çünkü bir anda yanabilirler.

Fındıkların renkleri daha koyu bir hal aldığı zaman fındıklarımız kavrulmuş demektir. Fındıklar şekerli suyla ıslatılıp öyle kavrulunca hem kıtır kıtır oluyorlar hem de şeker sayesinde hafif karamelize oluyorlar. Tabi ben bunu kendim akıl etmedim. Kursa gittiğim yerde öyle göstermişlerdi. Ama el yapımı çikolata yapan yerlerden rocher aldığımda kuruyemişleri kavurmadıklarını gördüm. Bence kavrulunca daha hoş oluyorlar. Tercih meselesi tabii.

İlla şekerli suyla kavurmak zorunda değilsiniz. Bir de fırında değil de tavada da kavurabilirsiniz. 

3.Kuruyemişleri kavurduktan sonra tepsinin üzerinde kendi hallerinde soğumaya bırakıyorum. Böylece kendi kendilerine soğuyorlar ve kıtır kıtır oluyorlar. Kuruyemişler soğurken ben de çikolatayı tempeliyorum. Temperleme işlemi tamamlanınca soğuyan fındıkları çikolatayla karıştırıyorum ve iki tatlı kaşığının yardımıyla yağlı kağıt serilmiş tepsiye diziyorum.

Rocherlarımız hazır :) Trüfe kıyasla daha çabuk hazırlanan bir çikolata . Kavrulmuş yemişlerin çikolatayla birleşmesi çok güzel aromalı bir tad veriyor. Tercihinize göre kavurduğunuz kuruyemişin içine üzüm ilave ederek de çikolatayı yapabilirsiniz.Üzüm de badem veya fındıkla beraber çok güzel oluyor.

ÖZSÜT EL YAPIMI ÇİKOLATA

El yapımı çikolata yapan butik çikolatacılar gördüğümde istemsiz olarak vitrinlerine yapıştığımı daha önce söylemiştim. Bu nedenle karşıma el yapımı çikolata yapan bir yer çıktığında – ki çok fazla çıkmıyor – hemen az da olsa almaya çalışıyorum ve eve gelip onları bıçakla ortadan ikiye ayırıp bir profesör edasıyla incelemeye başlıyorum :) İç dolgusu nelerden yapılmış, çikolatasının tadı nasıl, ben bunu nasıl yapabilirim falan filan diye kafa yoruyorum. Gerçekten çok işe yarıyor ve  insanın ufku genişliyor.

Bugüne kadar yediğim el yapımı çikolatalar arasından en beğendiklerim Özsütünkiler oldu. Bu sonucu hiç tahmin etmemiştim. Çünkü  bana göre  Özsüt pasta yapardı. Bu yüzden sadece çikolata yapan butiklere göre onunkileri daha az beğeneceğimi düşünmüştüm. Neden daha çok beğendiğime gelince: 

   1. El yapımı çikolata üreten diğer yerlere göre daha az yağlılar

        2. Çikolataların içindeki dolguların şekeri tam kıvamında.

        3. Son olarak tabi ki VALRHONA. Özsüt çikolatalarını yaparken dünyaca ünlü bir Fransız olan Valrhona çikolatalarını kullanıyor. Nette yazana göre Valrhona çikolatalarının en büyük özelliği üretimde kullandığı kakao çekirdeklerini bir başka firmadan değil, direk olarak Venezuella’daki kendi çiftliklerinde ürettiği kakao çekirdeklerinden elde etmesiymiş. Ne diyim çok iyi yapmışlar valla :) Çikolatalarının tadı gayet güzel.

Şimdi gelelim benim denediğim çikolata çeşitlerine:

Bitter Çikolatalı Trüf: Bitter olması nedeniyle çok tatlı değil. Yani benim gibi bir bittersever için ideal. Dışındaki kakao katmanı beni biraz rahatsız etse de iç dolgusu durumu kurtarıyor. Sonuç: Tadı gayet yerinde veee sınıfı geçti.

Sütlü Karamelli Ballı Çikolata: Sütlü olması nedeniyle zaten birazcık tatlı olan çikolata ballı ve karamelli dolgu sayesinde birazcık daha tatlı hale gelmiş. Ama bu öyle ayy içim kıyıldı,bayıldı aşamasında değil bence. Aksine ben iç dolgusunu enteresan buldum ve sevdim. Tabi benim eskiden bir sütlüsever olduğumu da unutmamak lazım :) Bu nedenle katıksız bitterseverler için çok tatlı olabilir. Nitekim benim gibi sonradan olma bir bittersever için bile birazcık tatlı.

Hindistan Cevizli Çikolata: İşteee benim favorim. On üzerinden on, yıldızlı pekiyi veriyorum bu çikolataya. Ki ben beyaz çikolataya çikolata demem, gördüğüm zaman burun kıvırırım o kadar yani. Ama bu çikolata ayrı bişey olmuş. Bi kere Hindistan cevizli iç dolgusu bir harika. İnsanın içini kıymıyor. Hindistan ceviziyle beyaz çikolatanın uyumu çok güzel olmuş.Böyle yedikçe yiyesi geliyor insanın. Hani Hindistan cevizli Raffaello var ya onu seviyorsanız  ve Hindistan cevizini de seviyorsanız bu çikolatayı mutlaka deneyin derim. Çünkü bu ondan daha güzel.

                     

Bademli Fındıklı Fıstıklı Sütlü Çikolata: Sütlü çikolata olması nedeniyle biraz tatlı gelse de bunu da seviyorum (zaten genelde hep severim:). Şekli çok hoşuma gidiyor. Böyle kabuğuna çekilmiş kaplumbağa gibi. Çerezler sütlü çikolatanın tatlılığını biraz almış.

Daha fazla çeşitleri de var ancak benim denediğim bu kadar. Nette kilosunun 100 tl olduğu yazıyor. Ama illaki gidip ver bana ordan bir kilo çikolata demek zorunda değilsiniz. Mesela ben hep tane tane alıyorum. Hatta bir keresinde sadece iki tane almıştım.

Bu denemede 7 tane çikolata aldım ve 11,5 tl verdim. Ha iki tane aldığımda ne oldu derseniz kasadaki amca tartmaya bile gerek görmedi ve 1,5 tlde anlaştık:)

Sonuç olarak denemeye değer, mideniz bayram eder. Özsüt’ün çikolata ustaları kimse onları da tebrik ediyorum.

ÇİKOLATA VE MERMER TEZGAH

Çikolatayı nasıl temperlediğimi anlatırken elimde fotoğrafları olmadığı için ekleyememiştim.

Resimde gördüğünüz gibi tezgaha döküyorum ve spatulalar yardımıyla karıştırıyorum.

Burada 200 gr’lık bir çikolatayı tezgaha döktüm. Tabii mermeri temiz bir bezle iyice temizlemeyi unutmayın yoksa çikolatanızın içinden istenmeyen şeyler çıkabilir:) Ve tezgah asla ıslak veya nemli olmasın.